+90 (542) 713 62 73
info@girikamo.com

YÖRENİN TURİSTİK DEĞERLERİ

Kültürel Değerler

Siirt, Mardin, Hakkâri yöresinden ortak bir kesit içeren Silopi ilçesinde bulunan kültürel değerler şöyle sıralanabilir:

Silopi ilçesinin Kültürel Tarihi ve Bugünkü Durumu

İlçe, Suriye ve Irak sınırlarında olup, bulunduğu konum itibariyle her zaman jeopolitik bir öneme sahip olmuştur. Binlerce yıllık tarihi ile ilk olarak devlet kuran kavimlerin ve medeniyetlerin beşiği olmuştur. Yüzyıllardır insanların ve doğanın tahribine uğramasına rağmen, günümüze kadar varlığını korumuş, eski medeniyetlere ait çok sayıda kültürel eserlerimiz bulunmaktadır. İlçenin kültürel geçmişinde iz bırakan bazı şahsiyetlere bakacak olursak daha çok Cizre ve Zaho’nun gölgesinde kalan ilçemizde en önemli şahsiyetlerin başında Seyid Eminê Takyani, Berces Dindar, SeyidMuhammed Doru, Şair ve Yazar Dündar Sansur,37 Dengbêj Salihê Şirneği, ses sanatçısı Selahattin Tayşun, Mele Nuredin Ciro ile büyük din âlimi Seyit Hasan göze çarpan şahsiyetlerdir. Adı geçen şahsiyetlerden hem ulusal basında hem de yerel basında yazılar yazmakta olup aynı zamanda kendisine ait iki şiir kitabı ve “Yara” adında bir de romanı olan Dündar Sansur, halen Silopi’de oturmakta olup çeşitli konularda haftalık aylık ve günlük yazılar yazmaktadır.

SİLOPİ’Lİ ŞAİR, YAZAR GAZETECİ, DÜNDAR SANSUR KİMDİR?

Silopi’nin dışarıda en çok tanınan simalarından ve Silopi’yi Türkiye’nin çeşitli illerinde fuar, festival, söyleşi dinleti gibi etkinliklerde tanıtmaya çalışan Silopili yazar, şair ve gazeteci Sansur, yayınlanmış eserleri ile Silopi’nin bilinen ve ilk yetişen kültürel değerleri arasında gösterilebilir. Şırnak’ın Silopi İlçesine Bağlı Orta köyünde 1970 yılında dünyaya gelen gazeteci, şair ve yazar Dündar Sansur, 2002 yılında Si yayınlarından şu ana kadar 4 baskı yapmayı başaran “Olağanüstü Akşamlar” adlı kitabını çıkarttı. Yine 2003 yılında bu sefer Elma yayınlarından şu ana kadar 6 baskı yapma başarısını gösteren “Yarım Kalan Bir Mevsim” adlı 2. şiir kitabını da çıkarttı. Şair-yazar Sansur’un yine 2009 yılında “YARA” adlı ilk romanı DO yayınlarından çıktı. 2009 yılının Nisan ayında çıkan “Yara” adlı roman, 2 ayda 3. baskıya ulaşarak kendi çapında bir rekora imza attı. Çıkardığı her iki şiir kitabı ve “YARA” romanı Türkiye’nin bütün illerinde kitapçı raflarında yer aldı ve beğeniyle karşılandı. Sansur, çeşitli illerden şiir dinletisi verme, şiir ile ilgili konferanslara katılma, seminerlere davet edilme, imza günleri düzenlenme gibi bir dizi etkinliğe katılarak Silopi’nin Türkiye’nin her tarafında tanıtılması için de önemli bir misyonu layıkıyla yerine getirdi. Sansur, edebiyat dalında bir Silopili olarak bir çok ilke imza atmanın yanında Şırnak’ı dışarıda gururla temsil etme başarısını da göstererek Şırnak’ın pozitif anlamda tanıtımına da önemli katkılar sağlamıştır. Sansur, yerel ve bölgesel bir çok gazetede (geçmişte ve hala yayın akışını devam eden gazetelerde) Güneydoğu Ekspres, Best Express, Urfa Hizmet Gazetesi, Habur’un Sesi,Mardin Haber, Siirt Yaşam, Van Bölge Gazetesi, Akdeniz Postası, Şırnak Haber Gazetesi, Esmer Dergisi, Gelişen Şırnak Haber Gazetesi, ve en son Şırnak Expres gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır.

Sansur, halen DHA, Kanal24, Ak News, Star Gazetesi, Birgün Gazetesi gibi ulusal medya muhabirliğini sürdürmektedir. Gazeteci, yazar ve şair Dündar Sansur, halen Silopi ilçesinde yaşamını devam ettirmektedir.38

1.Cudi Nuh Kültür Sanat Festivali

İnsanlığın ikinci babası sayılan Hz Nuh AS’nin tufandan sonra Cudi dağına gemisini oturttuğu ve bu bölgede yaşadığı inancı semavi dinler arasında her ne kadar tartışma konusu olsa da yöre halkı, tufan olayının bu bölgede gerçekleştiğini kabullenmiş ve Cudi dağına geldiğine inandığı Nuh AS’nin anısına her yıl düzenli olarak Cudi dağına çıkmıştır. Halk arasındaki yaygın inanış Hac’a gitme gücüne sahip olmayan bir kişi 7 yıl buyunca ardarda bu etkinliğe katılıp bazı dini ayinleri yerine getirirse Hac’a gitmiş kadar sevap sahibi oluyormuş. Bu amaçla Temmuz ayının

ortasına denk gelen Cuma günü Cudi dağında bulunmak amacı ile Perşembe sabahı yöre halkı katırlar ve eşeklere yükledikleri eşyalarla sefine denilen alana yönelirdi. Yaklaşık 4–24 saat arasında Sefine alanına varılırdı. Bu mesafe festivale katılan yöre halkının konumsal uzaklığından kaynaklanmaktaydı. Sözgelimi Cudi dağının güney yamaçlarındaki Çalışkan ve Görümlü beldelerindeki insanlar 2-3 saatte alana ulaşırken Siirt civarından gelen insanlar Çarşamba gününden itibaren yola çıkardı. Festival alanında bölgeden gelen her ailenin kendine ayrılmış bir alanı

bulunup her yıl bu alana yerleşilirdi. Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece başlayan dinsel ayinler; eğlenceler çerçevesinde Mevlütler okunur, halaylar çekilir, oyunlar oynanır, bölge için birlik, beraberlik ve kardeşlik dilekleri dile getirilirdi. Bu süre zarfında yakın çevreden gelenler beraberinde birer keçi getirir ve getirilen tüm keçiler festival sırasında gelen sakinlere yemek ziyafeti verilmek amacı ile kesilirdi. Bölgeye en yakın köy olan Anılmış köyü (Gundkê Remo) sakinleri birbirini takip eden bu üç Cuma’da festivale katılanlara süt ikram ederlerdi. Festivale katılanlar ertesi günün sabahı tekrar köylerine, şehirlerine dönerlerdi. Bu etkinlik birbirini takip eden 3 Cuma buyunca tekrarlanırdı. Ve halk arasındaki yaygın inanış etkinliğe 7 yıl buyunca katılan biri bir Hac sevabına nail olurmuş; bu da etkinliğe aynı zamanda bir süreklilik katardı. Nêvane denilen yayla alanına giden Koçerler de sonbahardan itibaren tekrar köylerine dönerdi. Ancak 1980’li yılların başından beri yöre halkı için büyük bir öneme sahip olan etkinlik, iç güvenlik gerekçesiyle engellenmektedir. 20 yıldan fazla bir süre hiç adından söz ettirilmeyen etkinlik 2003’ten sonra tekrar yapılmaya başlandı. ancak bu sefer gelenek ve göreneklerin dışında tamamen eğlence amaçlı yapılmaya başlanan festivaller iklimsel koşullar nedeniyle Nisan ayına alındı. Cudi dağına çıkışların yasak olmasından dolayı etkinlikler artık Silopi’nin kuzey batısındaki Alihemz piknik alanı ile Silopi kent merkezinde yapılmaktadır.

Bir hafta süren festival çerçevesinde Alihemz piknik alanına kara çadırlar kurulur. Platformlarda bir hafta buyunca çeşitli eğlenceler sergilenir, akşam saatlerinde ülkenin değişik yerlerinden gelen sanatçılar konserler verir. Gece geç saatlere kadar devam eden bu eğlenceler Silopi kent merkezinde ve mahalle aralarında dengbêjlik geleneği şeklinde söylenen stranlar eşliğinde halaylar çekilmektedir. Bir haftanın sonunda Türkiye’nin değişik yerlerinde ve yurtdışından gelen insanlar bir sonraki festivalde buluşmak üzere vedalaşıp memleketlerine dönerler.